Bayat ekmek ile yapmaya başladığım ilk tarifimdir.. Pizzayı çok sevdiğim için ilk denemem bu oldu.. Sabah kahvaltısı için bazen evde taze ekmek kalmaz.. O zamanlarda kalan bayat ekmekleri değerlendirmek için harika bir tarif.. Ben peynir ile yaptım ama isterseniz başka malzemeler de ekleyebilirsiniz.. Ben bu tarifimi Derya’nın Dünyası programında da paylaştım:))
2-3 yemek kaşığı zeytinyağlı margarin ya da tereyağı
1 kalıp ezine beyaz peynir
2 yumurta
1 kase rendelenmiş kaşar peynir
Tuz
Yapılışı;
Bayat ekmekleri süt ile ıslatıp bir süre bekletin.. Sonra tereyağı ve az tuz ile yoğurun.. Hazırlanan hamuru yağlı kağıt serilen yuvarlak bir tepsiye yayın.. Beyaz peyniri ezip yumrtaları kırın.. Bu harcı iyice karıştırıp hamurun üzerine yayın.. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirin.. Fırından çıkmasına 10 dk kala kaşar peyniri serpin ve tekrar pişirin..
Bu sıcak ramazan günlerinde iftar enüsüne karar vermek herkes için gerçekten zor oluyor.. Sevgili Derya Baykal’ın Ramazan Özel programında hergün birbirinden güzel iftar menüsü önerileri veriliyor.. Bu hafta için benim önerim de sağlıklı bir çorbayla yemeğe başlamak oldu.. Arkasından hem sunumu şık hem lezzetli bir köfte taifimi paylaştım.. Bunun yanında da içlerimizi ferahlatacak ve mineral deposu bir ayran tarifi verdim.. Arkasından yine yöresel ve hafif bir lezzet, çayı yanında harika bir kahke tarifi.. Sevgili Derya Baykal’ın yaptığı kayısı hoşafı da bu menüye eklenince çok sağlıklı ve pratik bir iftar menüsü ortaya çıktı.. Çok güzel şiirler eşliğinde yemeklerimizi yaptık..
Geçen haftalarda yazlıktayken yöresel lezzetlerden bahsediyorduk.. Antep kahkesinin eskiden ne kadar çok yapıldığından açıldı konu.. Ben de yalnız kalır kalmaz bu lezzeti denemeye karar verdim.. Yaklaşık 15 farklı yapılışı var ama en çok yapılan antep kahkesinde en temel malzemeler bulunuyor.. Bu farklı bir kurabiye ne şeker tadı ne de tuz tadı çok baskın değil.. Ben bu tarifi biraz kendime uyarladım.. Normalde tarifte beyaz un kullanılıyor ama ben tam buğday unu kullanmak istedim.. Hem hafif hem de çok lezzetli oldu.. Eskiden antep yöresinde ramazan ayında çok sık yapılırmış.. Evde her zaman bulunabilecek malzemelerle yapabilirsiniz.. Ben tadına baktıktan sonra Sevgili Derya Baykal’ın ramazan özel programındaki menüme eklemeye karar verdim.. Bu lezzeti bilip uzun zamandır yapmayanlara hatırlatmak ve bilmeyenlere de deneme fırsatı vermek için:))
Zeytinyağı, yoğurt, şeker, tuz, mahlep, yumurta beyazı ve kabartma tozunu geniş bir kaba koyup karıştırın.. Sonra yavaş yavaş unu ekleyin.. Ele yapışmayan yani kulak memesi kıvamına gelen bir hamur olana kadar un eklemeye ve yoğurmaya devam edin.. Hamur kıvama gelince ceviz büyüklüğünde parçalara alıp elinizde yuvarlayarak ince uzun şerit haline getirin.. Bunu gül böreği yapar gibi içe doğru kıvırıp sarın.. Yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine dizin.. Üzerine yumurta sarısı sürüp susam serpin.. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirin..
Ramazan sofrası çorbasız olmaz tabiki.. Ama bu sıcak yaz günlerinde her çorbayı içmek mümkün değil.. Ya soğuk çorbalar tercih ediliyor yada hafif sebze çorbaları.. Ben de Sevgili Derya Baykal’ın bu programında roka çorbası yapmaya karar verdim.. Çoğu kişi rokayı pek sevmez.. Ama bu çorba çok lezzetli oluyor, çocuklara bile severek roka yedirebileceğimzi bir çorba.. İçinde çok az malzemeler var, krema çorbayı biraz daha lezzetlendiriyor ama ben daha hafif bir tat istiyorum diyorsanız krema olmadan da harika ve hafif bir çorba:))
1 tablet tavuk bulyon yada 2 su bardağı tavuk suyu (Eğer tavuk suyu koyacaksak başta eklenen 6 su bardağı suyu 4 bardağa indirin)
kaşar peyniri rendesi yada parmesan peyniri
Yapılışı;
Rokaları iyice yıkayın ve süzün.. Sap kısımlarını kesin.. Bir tencerede 6 bardak suyu kaynatın ve içine rokaları ekleyin.. Rokalar birkaç dakika haşlandıktan sonra rokaları sudan çıkarıp rondodan geçirin.. Diğer bir tencerede tereyağını eritin, unu da ekleyip kavurun.. Unun kokusu çıktıktan sonra yavaş yavaş rokayı haşladığımız suyu ekleyin.. Eklerken mutlaka çırpın, yoksa topaklanabilir.. İyice karıştırdıktan sonra tuz, karabiber ve şekeri ekleyin.. Tavuk suyu tableti de ekleyip karıştırın.. Birkaç dakika piştikten sonra rondodan geçirilen rokaları da ekleyin.. İstiyorsanız bu aşamada kremayı da ekleyip karıştırın.. Birkaç dakika daha kısık ateşte piştikten sonra çorbamız servise hazır olacak.. Ocaktan almadan hemen önce limon suyunu da ekleyin.. Kaselere koyduğumuz çorbalarımızın üzerine peynir rendesi de ekleyerek servis yapın..
2 ağustosta Sevgili Derya Baykal’ın programında iftar menümü hazırlarken farklı bir ana yemek düşündüm.. Hem servisi hem pişirilmesi kolay hem de şık görüntüsüyle farklı bir köfte yaptım.. Bu köfteyi istediğmiz şekilde yapıp sunabiliriz ama şişlere takıp domates, soğan ve biberle sunarak lavaş ekmeği ile servis etmek çok güzel oluyor.. Hem ailemize hem misafilerimize hazırlayabileceğimiz şiş köftelerimiz:))
250 gr süs biberi yada birkaç tane renkli biber (sarı, kırmızı, yeşil)
6-7 adet arpacık soğan
5-6 adet lavaş
Kanaltürk-Derya'nın-Dünyası
Yapılışı;
Kıymayı ve baharatları geniş bir kaba alın.. Galeta ununu da ekleyip iyice yoğurun.. Cevizleri de ekleyip yoğurmaya devam edin.. Ceviz büyüklüğünde köfteler yapıp şişlere domates, biber ve arpacık soğanlarla birlikte dizin.. Yağlı kağıt serilen fırın tepsisine şişleri dizin.. Önceden ısıtılmış 180 derece fırın 15-20 dk pişirin.. Lavaş ile birlikte servis yapın..
Sevgili Derya Baykal’ın programında hazırladığım iftar menüsünün yanında sıcak yaz günlerinde hepimizi serinletecek ve sağlıklı bir içecek yapmaya karar verdim.. Ayranı hepimiz çok severiz ama soda ile deneyince daha da güzel oluyor.. Ramazan ayında hem vücudumuzun kaybettiği mineralleri geri kazanmasını sağlıyor hem de bol köpüklü bir ayran yapmamızı kolaylaştırıyor.. İçine bol buz atarak siz de sofralarınızı serinletin:))
Süzme yoğurt ve tuzu iyice çırpın.. İçine sodayı ekleyin çırpmaya devam edin.. Yavaş yavaş suyu ekleyin ve istediğiniz kıvama gelene kadar çırparak suyu eklemeye devam edin.. İstediğiniz kıvama gelince servis edebilirsiniz.. Bol köpüklü olmasını istiyorsanız son anda 1 dk kadar mikserle çırpıp öyle servis edin..
Sevgili Derya Baykal ramazan özel programıyla tekrar başladı.. Ramazan ayı boyunca hergün farklı konuklar ve lezzetli iftar menüleri ile kanaltürk ekranlarında olarak.. 27 Temmuz’da bu sıcak ramazan ayında mevsime uygun bir iftar menüsü ile sizlerleydim.. Bu mevsimde günler uzun olduğu için iftar geç bir saatte oluyor bu yüzden iftarda ve sahurda çok sağlıklı beslenmemiz gerekiyor.. Önce hafif bir başlangıç arkasından da hem sebze hem eti buluşturan bir ana yemek tercih etmek gerekiyor.. Yemekten sonra da ya sağlıklı ve hafif bir tatlı yada meyva tercih etmek doğru olur.. Bunları düşünerek bir iftar menüsü oluşturdum..
Derya’nın Dünyası Ramazan Özel programında ana yemek olarak böyle yöresel bir lezzeti tercih ettim.. Gaziantep, adana, antakya ve şanlıurfa yörelerinde çok tercih edilen bir kebaptır.. Normalde şişlere takılarak yapılır.. Ama evlerde daha pratik olsun diye tepside pişiriliyor.. Yapılışı temel olarak aynı olsa da yöreden yöreye ufak farklılıklar gösterebiliyor.. Ben bu tarifi anneannemde öğrendim, gaziantep de genelde bu şekilde yapılması tercih ediliyor.. İftar için çok tercih edilecek bir yemek çünkü içinde hem sebze hem et bulunduruyor.. Pişme süresi biraz uzun olsa da hazırlama süresi kısa.. İftardan 1 saat önce fırına koyarsanız, iftar sofranızda harika bir kebap sizleri bekliyor..
1 tepeleme çay kaşığı karabiber (el değirmeninde çekilmiş)
3 diş sarımsak rendesi
1,5 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1,5 kg patlıcan (tuzlu suda bekletilmiş)
1 çay bardağı zeytinyağı
8 sivri biber (üçe bölünmüş)
5 domates (kabukları soyulup küp küp doğranmış)
1 çay kaşığı tuz
2 yemek kaşığı zeytinyağı
Yapılışı;
patlıcanlarımızı ikişer santimlik dilimler halinde doğruyoruz ve bol tuzlu suyun içinde yarım saat bekletiyoruz.. bu mevsimdeki patlıcanlar için belki gerek olmayabilir ama siz yine de bekletinki acı olmasın.. patlıcanın içinde çekirdek olmaması çok önemli.. beklettikten sonra patlıcanlarımızı süzüyoruz ve üzerine 1 çay bardağı zeytinyağı döküp karıştırıyoruz..
diğer tarafta kıymamızı, baharatlarımızı ve zeytinyağımızı bir kaba koyup yoğuruyoruz.. baharatlarımızı kıymamızla iyice karıştıktan sonra kıymamızdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıyoruz, elimizde büyük yuvarlak köfteler yapıyoruz.. cam fırın kabımıza bir dilim patlıcan bir köfte şeklinde sırasıyla diziyoruz.. bütün hepsini dizdikten sonra patlıcanları yağladığımız kapta kalan zeytinyağını da üzerine döküp önceden ısıtılmış 200 derece fırında ortalama 40- 45 dk pişiriyoruz.. kebabımız pişerken domates ve biberlerimizi doğruyoruz.. kebabımızın pişmesine yakın domates ve biberlerimize tuz ve zeytinyağı ekleyip karıştırıyoruz.. tuzu önceden dökmüyoruzki domatesi sulandırmasın.. fırından kebabımızı çıkarıp üzerine domates ve biberlerimizi döküyoruz ve tekrar fırına veriyoruz.. 10-15 dk da böyle pişiriyoruz.. en önemli püf noktalarından biri fırından çıkınca kebabımızı terletmektir.. yani fırından çıkınca üzerine bir tepsi kapatıyoruz ve 10-15 dk böyle bekletiyoruz.. Bunu yapmamızın amacı köftelerimizin yumuşaması ve kebabımızın tam lezzetini almasıdır..
istersek kebaplarımızı şişlere dizip sonra tepsiye de dizerek pişirebiliriz..
Yaz aylarındaki ramazan ayında iftar sofralarına uygun bir çorba.. soğuk ve hafif bir başlangıç.. Derya’nın Dünyası ramazan özel programındaki menüm de bu çorbayı tercih ettim.. hem çok lezzetli oldu hem de besleyici bir lezzet.. evdeki malzemelerle kısa sürede hazırlanabiliyor.. istersek servis sırasında içine buz da ekleyebiliriz.. süzme yoğurt yoksa normal yoğurt ile de yapılabilir ama süzme yoğurt ıle çok daha lezzetli oluyor ama evde süzme yoğurt yoksa birkaç saat içinde evdeki yoğurt ile süzme yoğurt yapabilirsiniz.. Evde süzme yoğurt yapmak için..
nohutlarımızı ve buğdayımızı bir gece önceden ıslatıyoruz.. nohutlarımızı süzdükten sonra bir süre haşlıyoruz.. buğdayımızı da süzüp bir süre düdüklüde pişiriyoruz..
buğdayımızı ve suyumuzu tencereye koyuyoruz ve yaklaşık 10 dk pişiriyoruz.. sonra nohut ve tuzumuzu ekliyoruz.. birkaç dakika da bu şekilde pişiyor.. ocaktan almadan önce taze nanelerimizi ekleyip ocaktan alıyoruz.. ılınmasını bekliyoruz.. diğer tarafta süzme yoğurdumuzu iyice çırpıyoruz.. ılınan çorbamızın suyundan bir kaşık alıp yoğurdumuzun içine koyup karıştırıyoruz.. bunu yapmamızın sebebi yoğurdumuz soğuk çorbamız da sıcak olursa yoğurdumuz kesilebilir, içine bir kaşık koyarak onun da ılınmasını sağlıyoruz.. daha sonra yoğurdumuzu çorbamıza ekleyip iyice karıştırıyoruz.. servis sırasında içine buz ekliyoruz ve tabağa koyduktan sonra üzerine zeytinyağı ile karıştırdığımız pul biberi gezdiriyoruz.. taze nane ile de süsleyip servis ediyoruz..
Sevgili Derya Baykal’ın 27 Temmuzdaki ramazan özel programında tatlı olarak bunu tercih ettim.. Sıcak yaz günlerinde iftar geç saatte oluyor ve yemekten sonra da bir tatlı isteniyor.. O yüzden iftar menümüze hafif ve sağlıklı bir tatlı eklemeyi düşündüm.. İstersek tamamen süt ile yada su ile yapabiliriz.. Üzerine meyveli bir sos yapıp da dökebiliriz.. Tarifi geliştirmek tamamen sizin elinizde:))
süt, su, nişasta, şeker ve pirinç ununu tencereye koyuyoruz.. çırpma teliyle iyiyce karıştırıyoruzki nişasta ve pirinç unu topaklanmasın.. sonra ocağımızı açıyoruz, kaynayana kadar karıştırıyoruz.. kaynayınca altını kısıyoruz ve 5 dk daha karıştırarak pişiriyoruz.. ocaktan aldıktan sonra orta boy bir cam fırın kabına muhallebimizi döküyoruz.. oda sıcaklığına gelince buzdolabına koyup soğumasını bekliyoruz.. pudra şekerini ve gül suyunu servis sırasında döküyoruz.. eğer gül suyunu önceden dökersek muhallebimizi sulandırır.. dilimleyerek servis ediyoruz..